Bilmeyenler olabilir Ziraat Aletleri Sanayi Sitesi il merkezimizin kuzey doğusunda, eskiden ceza evi bulunan alanın hemen arkasındadır.
Ziraat aletleri ve ziraatlar ilgili alet, makine, avadanlıkların imalatı, bakımı, onarımı için yapılmıştır. İlk yapıldığı yılları hatırlıyorum. 80’li yılların sonuydu. Site yapılmaya başladı. O gün yap işleriyle uğraşanlar siteyi çok kısa zamanda yapıp esnaf ve sanatkarlarımızın hizmetine sundular. Yoğunlukla Ankara Caddesi ve civarında bulunan esnaflar siteyi sahiplenerek taşınıp faaliyetlerini burada sürdürmeye başladılar. Her yeni şeye direnen olmasına rağmen Ziraat Aletleri Sanayi Sitesi’ne taşınma konusunda bir direnç olduğunu duymamıştım, görmemiştim. Aradan yıllarla beraber çok değerli ustalar sanayi sitesinden geçti. Şimdilerden sanayi sitesinde ikinci hatta üçüncü kuşağın çalışmaya başladığını görüyorum.
Eski efsane ustalar ya emekli oldular, ya da aramızdan
ayrıldılar. Yetiştirdikleri ustalar, kalfalar sanayi sitesinde
onların bıraktığı bayrağı dalgalandırıyorlar. Geçenlerde Şehit
Ali Borinli Özel Eğitim Okulu koordinatör öğretmeni meslektaşım
Cemil Cebecioğlu’nun arabasının arızasını göstermek üzere sanayi
sitesine gittik. İslamoğlu Özel Oto Servisi sahibi Nevzat Çetin
ağabeyimizin işyerine gittik. Üçkardeş servisi yönetiyor. Nevzat
Çetin oto tamir ve bakımı konusunda hem okullu, hem alaylı
tecrübesiyle söz sahibi olan bir sanatkâr büyüğümüz. Ankara
Caddesi’nde küçük bir işyerinden başlayıp tırnaklarıyla
kazıyarak, alın teriyle bir yerlere gelen sanatkârlarımızdan.
Güvenle iş yapılacak, her konuda aracınızı bırakıp gözünüz arkada
kalmayacak bir sanatkâr.
Havanın güzelliğinden de yaralanarak
Cemil Hocamla tanıdığım diğer sanatkârları ve sanayinin durumunu
görmek üzere dolaşmaya çıktık. Dilaver Bozkurt, Tudors Şirketi;
üzerinde çok konuşulacak, çok anlatılacak bir işyeri. Dilaver
Bozkurt tanıdığımda Yeni Cami semtinde ünlü bir firmanın Sakarya
yetkili servisiydi. Ani bir karar vererek yetkili servisliği
ustasına devredip maceraya, riske giren sıra dışı bir sanatkâr…
Üç maceracı arkadaş dişiyle, tırnağıyla mücadele edip tahıl
kurutma makine imalatı işine girdiler. Yüzbinlerce dolara ithal
edilen tahıl kurutma makinelerini, silolarını kendileri
tasarlayarak, deneyerek imal edip ortaya çıkardılar. Bugün
bırakın Türkiye’yi dünyanın dört bir tarafına tahıl kurutma
siloları kuruyorlar; Pakistan, Hindistan, Almanya, Rusya,
Ukrayna, Kazakistan, Gürcistan… Sohbetimiz sırasında Gürcistan’da
kurdukları tesisin fotoğraflarını Gürcü Tarım Bakanlığı’nın
dergisinde kurdukları tesisin yayımlanan fotoğrafını gururla
gösterirken aslında geride bıraktıkları mücadelenin, azmin
fotoğrafını gösteriyordu. Bu ülkenin sessiz kahramanlarından biri
olan Dilaver Bozkurt ve ekibinin başarısını biz de yürekten
kutladık. Ziraat Aletleri Sanayi Sitesi içinde okulu olan ender
sitelerimizden biri… Ustalarımızın yanında çalışan kalfalarımız,
çıraklarımız işyerlerinde pratik uygulamalarını yaparken aynı
zamanda haftada bir gün eğitim merkezinde teorik eğitimlerine
devam ediyorlar. Onca yasal dezavantajlara rağmen okulun önünden
geçerken öğrencileri görmek eğitimci olarak beni son derece mutlu
etti. Sanayide yaklaşık iki saat zaman geçirdik. Sokaklarında
gezdik. Eski tanıdıklarımızla selamlaştık, hal-hatır sorduk.
Yıllar önce okuttuğumuz öğrencilerimiz büyüdüler, geliştiler,
işyeri sahibi oldular. İşte gurur duymamız gereken bir tablo…
Okuyup devlet memuru olma dönemi bitti. Her gencimizi okutup,
beceri sahibi yapıp, girişimciliğini geliştirip kendi işinin
sahibi yapmak olmalı. İşte size güzel örnekler. Genel liselerden
mezun olup yıllarca KPSS kapısında bekleyen yaşıtları yanında
meslek öğrenip kendi ayakları üzerinde durmayı beceren
sanatkarlar yetiştirmek daha doğru olsa gerek. Kadir Usta’nın
kısa zamanda arızayı tespit edip, tamir ettiği arabamızı alıp
sanayiden ayrılırken arkamızda makine sesleri, çekiç
tıkırtılarını geride bıraktık. Sanatkârlarımız her türlü politik
kamplaşmadan uzak kendiişlerinde çalışıp ülkemiz ekonomisine
katkıda bulunuyorlar. Bu kahramanların nasırlı ellerini sıkıp,
kucaklayıp, gönülden kutlamamız gerekiyor…